Milli Mücadele Hangi Olayla ?

Damla

New member
\Milli Mücadele Hangi Olayla Başladı?\

Türk milletinin bağımsızlık ve egemenlik mücadelesinin simgesi haline gelen Milli Mücadele, tarihsel açıdan oldukça önemli bir dönüm noktasını temsil etmektedir. Ancak bu mücadelenin hangi olayla başladığı konusu, çoğu zaman farklı bakış açılarına göre değişkenlik gösterebilmektedir. Başlangıç noktası hakkında farklı görüşler bulunsa da, genellikle 1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkarak Kurtuluş Savaşı'nı başlatması, bu sürecin en belirgin başlangıcı olarak kabul edilmektedir.

\Milli Mücadele Neden Başladı?\

Milli Mücadele’nin başlamasının birçok sebepten kaynaklandığı söylenebilir. Birinci Dünya Savaşı'nın sonunda Osmanlı İmparatorluğu'nun mağlup olması ve imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'nın getirdiği ağır şartlar, Türk milletinin kaderini derinden etkilemiştir. Mondros Ateşkes Antlaşması, Osmanlı İmparatorluğu'nun bütün cephelerde teslim olmasını sağlamış ve bu durum, Anadolu’nun işgal edilmesine zemin hazırlamıştır. Ayrıca, savaş sonrası imzalanan Sevr Antlaşması ile Osmanlı toprakları üzerinde dış müdahaleler ve paylaşım tehlikesi artmıştır. Bu bağlamda, Milli Mücadele; işgallere karşı bir direniş ve bağımsızlık mücadelesi olarak ortaya çıkmıştır.

\Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun’a Çıkışı\

Milli Mücadele'nin sembolik olarak başladığı tarih 19 Mayıs 1919'dur. Bu tarihte Mustafa Kemal Paşa, Samsun’a çıkarak Anadolu’daki işgallere karşı halkı bilinçlendirme ve mücadele başlatma amacını taşımaktadır. Samsun’a çıkmasının ardından, bölgede ve tüm Anadolu’da halkı işgallere karşı direnişe çağıran Mustafa Kemal, bu tarihin Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ilk adımını oluşturduğunu vurgulamıştır. Samsun’a çıkarak, önce bölgedeki yerel direnişleri organize etmiş, ardından tüm Anadolu’da bir kurtuluş hareketi başlatmıştır.

\Milli Mücadele'nin Temelleri Atıldı mı?\

Samsun’a çıkış, sadece bir başlangıç noktasını değil, aynı zamanda Milli Mücadele'nin temel ilkelerinin de atıldığı andır. Mustafa Kemal Paşa, Anadolu’ya gelerek önce 23 Temmuz 1919'da Amasya’da yayımladığı Amasya Genelgesi ile halkı uyarıp, milli egemenliğin sağlanmasının bir zorunluluk olduğunu ifade etmiştir. Bu belge, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin ne denli önemli olduğunu ve bu mücadelenin halk tarafından yapılması gerektiğini vurgulamaktadır. Amasya Genelgesi, Türk milletinin bağımsızlık yolunda birlikte hareket etmesi gerektiğini duyurmuş ve Türk milletinin örgütlü bir şekilde savaşmasına zemin hazırlamıştır.

\Sivas Kongresi ve Milli Mücadele’nin Yönü\

Sivas Kongresi, 4 Eylül 1919 tarihinde toplanmış ve Milli Mücadele'nin en önemli kilometre taşlarından biri olmuştur. Kongrede, işgal altındaki Anadolu’nun kurtuluşu için alınacak önlemler kararlaştırılmıştır. Bu kongrede, Mustafa Kemal’in önderliğinde, İstanbul Hükümeti’ne karşı direniş gösterilmesi gerektiği yönünde kararlar alınmış, aynı zamanda Kurtuluş Savaşı'nın halkın desteğiyle yürütülmesi gerektiği fikri pekiştirilmiştir. Sivas Kongresi’ne katılan delegeler, tüm Türk halkını işgalcilere karşı seferber olmaya çağırmıştır. Bu kongrede ayrıca, İstanbul Hükümeti'ne karşı Ankara'da bir Meclis kurma kararı alınmış, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin (TBMM) temelleri atılmıştır.

\Erzurum Kongresi ve Misak-ı Milli\

Erzurum Kongresi, 23 Temmuz-7 Ağustos 1919 tarihleri arasında toplanmış ve Sivas Kongresi’yle birlikte önemli bir yere sahiptir. Erzurum Kongresi, daha çok Doğu Anadolu'daki halkın Milli Mücadele’ye katılımını sağlamaya yönelik bir adım olmuştur. Burada alınan kararlar, Türk milletinin sınırlarını koruma, bağımsızlık mücadelesini sürdürme ve vatan topraklarını yeniden kazanma amacını gütmektedir.

Ayrıca, 28 Ocak 1920’de ilan edilen Misak-ı Milli, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin en temel belgelerinden biridir. Misak-ı Milli, Türkiye’nin sınırlarını çizmiş ve bu sınırların savunulmasının bir milli görev olduğunu belirtmiştir. Misak-ı Milli, Kurtuluş Savaşı'nda elde edilecek zaferin arkasındaki hukukî temeli oluşturan metin olmuştur.

\Türk Kurtuluş Savaşı'nın Temel İlkeleri\

Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun’a çıkışı ve ardından atılan adımlar, Türk milletinin bağımsızlık mücadelesinin temel ilkelerini de şekillendirmiştir. Bu ilkeler arasında milli egemenlik, bağımsızlık, halkın iradesinin ön planda tutulması gibi unsurlar öne çıkmaktadır. Ayrıca, savaşın başında halkın tüm kesimlerinin bir araya gelmesi ve ortak bir hedef doğrultusunda hareket etmesi sağlanmıştır. Bu birlik ve beraberlik, Kurtuluş Savaşı'nın başarısını pekiştiren en önemli unsurlardan biri olmuştur.

\Milli Mücadele'nin Sonuçları ve Kurtuluş Savaşı'nın Zaferi\

Milli Mücadele’nin sonunda, Türk milleti zafer kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti kurulmuştur. 9 Eylül 1922'de İzmir’in kurtuluşu, Kurtuluş Savaşı’nın son aşaması olarak kabul edilebilir. Bu zaferin ardından, 29 Ekim 1923 tarihinde Cumhuriyet ilan edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti, hem halkın iradesiyle kurulmuş hem de Türkiye’nin bağımsızlığını pekiştiren bir devlet olmuştur.

Kurtuluş Savaşı’nın zaferle sonuçlanmasının ardından, Türk halkı sadece dış müdahalelere karşı değil, aynı zamanda içki mücadelelere karşı da büyük bir direniş göstererek, Türkiye’nin yeniden yapılanmasında büyük rol oynamıştır. Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde yapılan devrimler, ülkenin modernleşmesinin ve kalkınmasının önünü açmıştır.

\Sonuç ve Değerlendirme\

Milli Mücadele, sadece askeri bir zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin bir araya gelerek özgürlüğünü kazanma mücadelesinin en büyük örneğidir. Bu sürecin başlaması, 1919 yılında Mustafa Kemal Atatürk'ün Samsun'a çıkarak Anadolu'da halkı bilinçlendirmesiyle olmuştur. Ancak bu mücadelenin temel adımları, Amasya Genelgesi, Sivas Kongresi ve Erzurum Kongresi gibi önemli dönüm noktalarında şekillenmiştir. Sonuçta, Türk milleti, bağımsızlık ve egemenlik adına büyük bir mücadele vermiş ve Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarak, tarihsel bir zafer kazanmıştır.
 
Üst