Beykozlu
New member
Son senelerda toplumsal medya kullanıcılarının ve içerik üreticilerinin ilgisini kısa görüntüler çekiyor. Vine periyodunda de bu durum bu biçimdeydi ancak TikTok’un devreye girmesiyle bir arada ortaya daha gelişmiş bir format çıktı. sonrasındasında Instagram Reels ve YouTube Shorts da tıpkı formatı getirerek “kolayca düzenlenebilen” kısa görüntülerin hakimiyet kurmasına niye oldu.
Bu görüntülerin ortak özelliklerinden biri de görüntülerde birden fazla vakit tıpkı müziklerin kullanılması. Daima birebir müzikleri duymayı bir kesim seviyor olsa da önemli bir kesim ise bunları duymaktan bıkmış durumda. Daima tıpkı müziklerin kullanılmasının tek sebebi algoritma mı, yoksa farklı niçinler de mi bulunuyor? İşte muhtemel kestirimler:
Psikolog Sadaf Vidha, kimi müziklere çok maruz kalmanın bireyde rahatsızlık oluşturabileceğini belirtiyor.
Hatta bu müzikler “kulak solucanı” ismi verilen rahatsız edici duruma niye olabiliyor. Gün ortasında istemsiz bir biçimde lisanımıza dolanıp beynimizin ortasında çalmaya devam ettikleri için günlük işlerimize konsantre olmamızı engelleyebiliyorlar.
Örneğin bu müzik aslında yalancı bir çocuk hakkında bulunmasına karşın, viral görüntülerdeki kullanması niçiniyle aksi giden durumlarla özdeşleşmiş durumda.
Bu müziklerin trend olmasındaki en kıymetli etken, bir dizi içerik üreticisi tarafınca yönlendiriliyor olmaları. Hatta birfazlaca topluluk faaliyetiyle bu müziklerin viral olmasının sağlandığı düşünülüyor. Yani bu kadrolar bir nevi fırlatma rampası olarak çalışıyor.
Kesin olmasa da müzik şirketleri kendi müziklerinin viral olmasını sağlamak için teşebbüslerde bulunuyor olabilir.
Bu tahminen toplumsal medya şirketlerine, tahminen de fenomenlere para ödeyerek gerçekleşebilir. Nispeten bilinmeyen müzisyenler bu biçimdece kamuoyunun dikkatine sunulabilir.
Bir öbür kıymetli etken ise bu platformların sunduğu özelliklerin birtakım müziklerin viralleşmesine imkan tanıması.
Direkt kaynaktan gelen lisanslı müzikler, görüntü düzenlemesi yapılırken görüntülere kolaylıkla eklenebiliyor. İlgi çeken bir müzik, “sesi kaydet” özelliğiyle kaydedildikten daha sonra, milyonlarca kullanıcı tarafınca görüntülerde çarçabuk kullanılabiliyor. Bu da bir müziğin kolaylıkla viral olmasını sağlıyor.
Bu müzikler “tanıdık” geldiği için kullanıcılar tarafınca daha sık tercih ediliyor.
Zira görüntüyü izleyenler, daha evvel bir epeyce görüntüde duyduğu müziği bir daha duyar duymaz o görüntüye farkında olmadan takılıp kalıyor. İçerik üreticileri bu seslerin işe yaradığını deneyim ettikleri için farklı sesler kullanıp da görüntüsünü riske atmak istemiyor.
Bilime göre; daha evvel gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz şeylere çekiliyoruz.
“Maruz Kalma Etkisi” ismi verilen bu ruhsal tesire bakılırsa, makul bir uyarana ne kadar fazlaca maruz kalırsak, ondan o kadar epey hoşlanıyoruz. Bildiğimiz şeyleri seviyoruz. Bu niçinle kelam konusu müzikler toplumsal medya kullanıcılarının ortak bir yeri olmuş durumda.
Bütün bunların yanı sıra “uğraşmak istemememizin” de daima tıpkı müziklerin kullanılmasında tesiri bulunuyor.
Bildiğimiz ve herkes tarafınca kullanılan müziklerin alternatifini aramak için tembel oluşumuz ve buna vakit ayırmayışımız da akışımıza tıpkı müziklerin düşmesine niye oluyor.
Kaynaklar: 1, 2, 3
Bu görüntülerin ortak özelliklerinden biri de görüntülerde birden fazla vakit tıpkı müziklerin kullanılması. Daima birebir müzikleri duymayı bir kesim seviyor olsa da önemli bir kesim ise bunları duymaktan bıkmış durumda. Daima tıpkı müziklerin kullanılmasının tek sebebi algoritma mı, yoksa farklı niçinler de mi bulunuyor? İşte muhtemel kestirimler:
Psikolog Sadaf Vidha, kimi müziklere çok maruz kalmanın bireyde rahatsızlık oluşturabileceğini belirtiyor.
Hatta bu müzikler “kulak solucanı” ismi verilen rahatsız edici duruma niye olabiliyor. Gün ortasında istemsiz bir biçimde lisanımıza dolanıp beynimizin ortasında çalmaya devam ettikleri için günlük işlerimize konsantre olmamızı engelleyebiliyorlar.
Örneğin bu müzik aslında yalancı bir çocuk hakkında bulunmasına karşın, viral görüntülerdeki kullanması niçiniyle aksi giden durumlarla özdeşleşmiş durumda.
Bu müziklerin trend olmasındaki en kıymetli etken, bir dizi içerik üreticisi tarafınca yönlendiriliyor olmaları. Hatta birfazlaca topluluk faaliyetiyle bu müziklerin viral olmasının sağlandığı düşünülüyor. Yani bu kadrolar bir nevi fırlatma rampası olarak çalışıyor.
Kesin olmasa da müzik şirketleri kendi müziklerinin viral olmasını sağlamak için teşebbüslerde bulunuyor olabilir.
Bu tahminen toplumsal medya şirketlerine, tahminen de fenomenlere para ödeyerek gerçekleşebilir. Nispeten bilinmeyen müzisyenler bu biçimdece kamuoyunun dikkatine sunulabilir.
Bir öbür kıymetli etken ise bu platformların sunduğu özelliklerin birtakım müziklerin viralleşmesine imkan tanıması.
Direkt kaynaktan gelen lisanslı müzikler, görüntü düzenlemesi yapılırken görüntülere kolaylıkla eklenebiliyor. İlgi çeken bir müzik, “sesi kaydet” özelliğiyle kaydedildikten daha sonra, milyonlarca kullanıcı tarafınca görüntülerde çarçabuk kullanılabiliyor. Bu da bir müziğin kolaylıkla viral olmasını sağlıyor.
Bu müzikler “tanıdık” geldiği için kullanıcılar tarafınca daha sık tercih ediliyor.
Zira görüntüyü izleyenler, daha evvel bir epeyce görüntüde duyduğu müziği bir daha duyar duymaz o görüntüye farkında olmadan takılıp kalıyor. İçerik üreticileri bu seslerin işe yaradığını deneyim ettikleri için farklı sesler kullanıp da görüntüsünü riske atmak istemiyor.
Bilime göre; daha evvel gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz şeylere çekiliyoruz.
“Maruz Kalma Etkisi” ismi verilen bu ruhsal tesire bakılırsa, makul bir uyarana ne kadar fazlaca maruz kalırsak, ondan o kadar epey hoşlanıyoruz. Bildiğimiz şeyleri seviyoruz. Bu niçinle kelam konusu müzikler toplumsal medya kullanıcılarının ortak bir yeri olmuş durumda.
Bütün bunların yanı sıra “uğraşmak istemememizin” de daima tıpkı müziklerin kullanılmasında tesiri bulunuyor.
Bildiğimiz ve herkes tarafınca kullanılan müziklerin alternatifini aramak için tembel oluşumuz ve buna vakit ayırmayışımız da akışımıza tıpkı müziklerin düşmesine niye oluyor.
Kaynaklar: 1, 2, 3