New York Şehri Evsizler Hizmetleri Departmanı’ndan bir polis memuru, Çarşamba günü, bir sığınak sakininin yüzüne çarptığını gösteren bir görüntüden sonra görevden alındı.
Sakin, Venezuela’dan 21 yaşındaki bir sığınmacıydı – bu yaz güney sınırından gelen ve şehrin barınak sistemini ciddi bir baskı altına sokan binlerce göçmenden biriydi. Görüntü, göçmen Meiver Martinez’in memura defalarca İspanyolca “Bana vurma” diye bağırdığını ve ardından bir dolabı tekmelediğini ve bu noktada memurun onun yanağına vurduğunu gösteriyor. Bay Martinez, memurun yataktan yavaş kalktığı için onu taciz ettiğini söyledi.
Memur ona vurduktan birkaç dakika sonra Bay Martinez, yaklaşık sekiz memurun üstüne atladığını, tekmelediğini, yumrukladığını ve üç kez şok tabancası kullandığını söyledi. Herhangi bir suçla suçlanmamasına rağmen kelepçeli bir şekilde ambulansla götürüldüğünü ve hastanede tedavi gördüğünü söyledi.
Evsizler Hizmetleri Departmanı, memurun kimliğini açıklamayı, tıslamalı mı yoksa tıslamasız mı askıya alındığını söylemeyi veya olayla ilgili diğer soruları yanıtlamayı reddetti. Açıklamada, “Müvekkillerimize yönelik herhangi bir şiddete ve suistimale müsamaha göstermeyiz” denilerek, “tam bir soruşturma” yürütüldüğü ve bunun bir parçası olarak “bölge savcılığıyla işbirliği” yürütüldüğü ifade edildi.
Olay, Brooklyn’deki, şehrin en büyük erkek sığınma evlerinden birine ev sahipliği yapan kale benzeri bir yapı olan Bedford-Atlantic Armory’de meydana geldi.
New York, barınak nüfusunu birkaç hafta içinde 5.000’den fazla artıran bir göçmen gelgitini barındırmak için mücadele ediyor. Bunlardan binden fazlası, Başkan Biden’ı sınır güvenliğini sıkılaştırmaya zorlama kampanyasının bir parçası olarak Teksas’ın Cumhuriyetçi valisi Greg Abbott tarafından otobüslere gönderildi.
Demokrat New York Belediye Başkanı Eric Adams, göçmenleri resmi olarak memnuniyetle karşıladı, ancak savunucular, birçoğunun bürokrasi, dil engelleri, taciz ve yiyecek ve çocuk bezi gibi temel ihtiyaçlara ulaşma sorunlarına katlanmak zorunda kaldığını söylüyor.
ABD’ye üç aylık bir yürüyüşün ardından, çoğunlukla yürüyerek New York’a bir ay önce gelen eski bir öğrenci ve meyve tezgahı işçisi olan Bay Martinez, çalıştıktan sonra Çarşamba sabahı sabah saat 6’da barınağa döndüğünü söyledi. Ortodoks Yahudi okulunu sekiz saatlik bir vardiyada temizliyor.
Barınak personelinin, sokağa çıkma yasağını geçmesine rağmen yatağına gitmesine izin verdiğini söyledi. İki saat sonra, memurun ayağını tutup ona dört heceli bir küfürle hitap etmesiyle uyandığını söyledi. Bir tercüman aracılığıyla “İngilizce bilmiyorum ama o kelimeyi biliyorum” dedi.
Bay Martinez oturduğunu ama hala memurun hoşuna gitmeyecek kadar yavaş hareket ettiğini söyledi, bu yüzden memur bir dolaba vurmaya başladı. “Memura ‘Burada kalırsam ne olacak?’ dedim. Ve sırtıma vurmaya başladı” dedi.
Başka bir sığınak sakini tarafından çekilen görüntüde, Bay Martinez parmağını memurun yüzüne doğru sallarken ve ona vurmaması için bağırdığı görülüyor. Memur daha sonra Bay Martinez’e vurur ve bir barınak işçisi durumu yatıştırmak için göçmen ile memur arasına girer. Bay Martinez, memurun kapalı bir yumruk kullandığını söyledi.
Bay Martinez, memurların odaya daldıklarını ve sakinlerin etkileşimi kaydetmeyi durdurmaya ve videolarını silmeye çalıştıklarını söyledi. “Görüntüyü silmeyin” diye bağırmaya başlayınca kendisine çarpan memurun onu ittiğini ve çetenin üzerine atladığını söyledi. Eline gelen şok tabancasının “parmaklarımda bıçak varmış gibi” hissettiğini ve nefes alamadığını söyledi.
Göçmenlerin savunucuları, birçoğunun bölge sakinleri tarafından taciz edilip saldırıya uğradıktan ve personel tarafından kötü muamele gördükten sonra sığınaklardan kaçtığını söylüyor. Bay Martinez, Çarşamba gecesi bir yardım grubu tarafından işletilen bir sığınakta kaldı.
Şimdiye kadar New York City barınma sisteminden etkilenmediğini söyledi. “Venezuela’da” dedi, “böyle muamele gören tek kişi, birilerini soyan veya öldüren kişilerdir. Bu daha kötü çünkü masum bir insana yapıldı.”
Sakin, Venezuela’dan 21 yaşındaki bir sığınmacıydı – bu yaz güney sınırından gelen ve şehrin barınak sistemini ciddi bir baskı altına sokan binlerce göçmenden biriydi. Görüntü, göçmen Meiver Martinez’in memura defalarca İspanyolca “Bana vurma” diye bağırdığını ve ardından bir dolabı tekmelediğini ve bu noktada memurun onun yanağına vurduğunu gösteriyor. Bay Martinez, memurun yataktan yavaş kalktığı için onu taciz ettiğini söyledi.
Memur ona vurduktan birkaç dakika sonra Bay Martinez, yaklaşık sekiz memurun üstüne atladığını, tekmelediğini, yumrukladığını ve üç kez şok tabancası kullandığını söyledi. Herhangi bir suçla suçlanmamasına rağmen kelepçeli bir şekilde ambulansla götürüldüğünü ve hastanede tedavi gördüğünü söyledi.
Evsizler Hizmetleri Departmanı, memurun kimliğini açıklamayı, tıslamalı mı yoksa tıslamasız mı askıya alındığını söylemeyi veya olayla ilgili diğer soruları yanıtlamayı reddetti. Açıklamada, “Müvekkillerimize yönelik herhangi bir şiddete ve suistimale müsamaha göstermeyiz” denilerek, “tam bir soruşturma” yürütüldüğü ve bunun bir parçası olarak “bölge savcılığıyla işbirliği” yürütüldüğü ifade edildi.
Olay, Brooklyn’deki, şehrin en büyük erkek sığınma evlerinden birine ev sahipliği yapan kale benzeri bir yapı olan Bedford-Atlantic Armory’de meydana geldi.
New York, barınak nüfusunu birkaç hafta içinde 5.000’den fazla artıran bir göçmen gelgitini barındırmak için mücadele ediyor. Bunlardan binden fazlası, Başkan Biden’ı sınır güvenliğini sıkılaştırmaya zorlama kampanyasının bir parçası olarak Teksas’ın Cumhuriyetçi valisi Greg Abbott tarafından otobüslere gönderildi.
Demokrat New York Belediye Başkanı Eric Adams, göçmenleri resmi olarak memnuniyetle karşıladı, ancak savunucular, birçoğunun bürokrasi, dil engelleri, taciz ve yiyecek ve çocuk bezi gibi temel ihtiyaçlara ulaşma sorunlarına katlanmak zorunda kaldığını söylüyor.
ABD’ye üç aylık bir yürüyüşün ardından, çoğunlukla yürüyerek New York’a bir ay önce gelen eski bir öğrenci ve meyve tezgahı işçisi olan Bay Martinez, çalıştıktan sonra Çarşamba sabahı sabah saat 6’da barınağa döndüğünü söyledi. Ortodoks Yahudi okulunu sekiz saatlik bir vardiyada temizliyor.
Barınak personelinin, sokağa çıkma yasağını geçmesine rağmen yatağına gitmesine izin verdiğini söyledi. İki saat sonra, memurun ayağını tutup ona dört heceli bir küfürle hitap etmesiyle uyandığını söyledi. Bir tercüman aracılığıyla “İngilizce bilmiyorum ama o kelimeyi biliyorum” dedi.
Bay Martinez oturduğunu ama hala memurun hoşuna gitmeyecek kadar yavaş hareket ettiğini söyledi, bu yüzden memur bir dolaba vurmaya başladı. “Memura ‘Burada kalırsam ne olacak?’ dedim. Ve sırtıma vurmaya başladı” dedi.
Başka bir sığınak sakini tarafından çekilen görüntüde, Bay Martinez parmağını memurun yüzüne doğru sallarken ve ona vurmaması için bağırdığı görülüyor. Memur daha sonra Bay Martinez’e vurur ve bir barınak işçisi durumu yatıştırmak için göçmen ile memur arasına girer. Bay Martinez, memurun kapalı bir yumruk kullandığını söyledi.
Bay Martinez, memurların odaya daldıklarını ve sakinlerin etkileşimi kaydetmeyi durdurmaya ve videolarını silmeye çalıştıklarını söyledi. “Görüntüyü silmeyin” diye bağırmaya başlayınca kendisine çarpan memurun onu ittiğini ve çetenin üzerine atladığını söyledi. Eline gelen şok tabancasının “parmaklarımda bıçak varmış gibi” hissettiğini ve nefes alamadığını söyledi.
Göçmenlerin savunucuları, birçoğunun bölge sakinleri tarafından taciz edilip saldırıya uğradıktan ve personel tarafından kötü muamele gördükten sonra sığınaklardan kaçtığını söylüyor. Bay Martinez, Çarşamba gecesi bir yardım grubu tarafından işletilen bir sığınakta kaldı.
Şimdiye kadar New York City barınma sisteminden etkilenmediğini söyledi. “Venezuela’da” dedi, “böyle muamele gören tek kişi, birilerini soyan veya öldüren kişilerdir. Bu daha kötü çünkü masum bir insana yapıldı.”