Beykozlu
New member
Artık hayatımızın vazgeçilmez bir modülü hâline gelen toplumsal medya platformları, biroldukça sorunu de birlikteinde getiriyor. O denli ki yapılan sayısız araştırma, bu biçim mecraların mental sağlıktan ekonomik statüye kadar biroldukça farklı hususta insanları etkilediğini ortaya koyuyor. en çok ziyan gorenlerin ise varsayım edebileceğiniz üzere genç kullanıcılar olduğu söyleniyor.
Şimdi ise bu hususta okullardan bir atılım geldi. Amerika Birleşik Devletleri’nin Seattle kentindeki okullar, TikTok, Facebook, Instagram, YouTube ve Snapchat üzere toplumsal medya devlerine gençlerin üstündeki tesirleri niçiniyle dava açtı.
Dava, toplumsal medyanın ergenlerde mental sıhhat krizine niye olması niçiniyle açıldı
91 sayfalık davada, bu platformların ABD’deki gençler üzerinde ‘mental sıhhat krizi’ne niye olduğu açıklandı. Okullar, teknoloji devlerinin toplumsal medyanın bağımlılık yapan tabiatını istismar ettiğini söylerken platformların ergenlerde kaygı, depresyon ve kendine ziyan verme kanıların oluşmasına yol açtığını tabir etti.
Buna ek olarak şirketlerin büyümesinin, platformların kullanıcılarının psikoloji ve nörofizyolojisini kullanarak, onların bu mecralarda daha fazla vakit geçirmesini sağlayacak biçimde tasarlanması ve işletilmesi yardımıyla olduğu tabir edildi. Davacılar, platformların gençlerin ‘savunmasız beyinlerinden’ faydalandığını kaydederken ‘üzgün ve umutsuz’ hissettiğini söyleyen öğrencilerde 2009 ila 2019 yılları içinde %30’luk bir artışın yaşandığını da ekledi.
Ayrıca, çocukların mental sorunlarla çaba etme oranlarının 2010’dan bu yana arttığı ve intiharın 2018’de ergenlerde ikinci önde gelen mevt sebebi olduğu dava evrakında yer aldı. Okula gitme olasılıklarının azaldığı, unsur kullanmasında artış görüldüğü üzere birfazlaca etkenden de bahsedildi.
Sosyal medya platformlarına olan baskı giderek artıyor
Gençler üstündeki tesirleri niçiniyle toplumsal medya platformlarına olan baskı günden güne artıyor. Teknoloji devleri bu üslup kullanıcıların güvenliği için daima ataklar yaptıklarını söyleseler de uzmanların yaptığı açıklamalar ve yürütülen araştırmalar tıpkı şeyi göstermiyor. Bu dava da durumun ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sererken sadece ABD’de değil tüm dünyada benzeri bir sorunun olduğunu ortaya koyuyor.
Korkunç sonuçların oluşmasını engellemek için küçük yaşlarındaki kullanıcıların toplumsal medyada geçirdiği müddet ve tükettiği içeriğin denetim altında tutulması kaide. Üstte bahsettiklerimize emsal problemlerle karşı karşıya kalanların ise uzmanlardan yardım alması büyük bir ehemmiyet taşıyor.
Şimdi ise bu hususta okullardan bir atılım geldi. Amerika Birleşik Devletleri’nin Seattle kentindeki okullar, TikTok, Facebook, Instagram, YouTube ve Snapchat üzere toplumsal medya devlerine gençlerin üstündeki tesirleri niçiniyle dava açtı.
Dava, toplumsal medyanın ergenlerde mental sıhhat krizine niye olması niçiniyle açıldı
91 sayfalık davada, bu platformların ABD’deki gençler üzerinde ‘mental sıhhat krizi’ne niye olduğu açıklandı. Okullar, teknoloji devlerinin toplumsal medyanın bağımlılık yapan tabiatını istismar ettiğini söylerken platformların ergenlerde kaygı, depresyon ve kendine ziyan verme kanıların oluşmasına yol açtığını tabir etti.
Buna ek olarak şirketlerin büyümesinin, platformların kullanıcılarının psikoloji ve nörofizyolojisini kullanarak, onların bu mecralarda daha fazla vakit geçirmesini sağlayacak biçimde tasarlanması ve işletilmesi yardımıyla olduğu tabir edildi. Davacılar, platformların gençlerin ‘savunmasız beyinlerinden’ faydalandığını kaydederken ‘üzgün ve umutsuz’ hissettiğini söyleyen öğrencilerde 2009 ila 2019 yılları içinde %30’luk bir artışın yaşandığını da ekledi.
Ayrıca, çocukların mental sorunlarla çaba etme oranlarının 2010’dan bu yana arttığı ve intiharın 2018’de ergenlerde ikinci önde gelen mevt sebebi olduğu dava evrakında yer aldı. Okula gitme olasılıklarının azaldığı, unsur kullanmasında artış görüldüğü üzere birfazlaca etkenden de bahsedildi.
Sosyal medya platformlarına olan baskı giderek artıyor
Gençler üstündeki tesirleri niçiniyle toplumsal medya platformlarına olan baskı günden güne artıyor. Teknoloji devleri bu üslup kullanıcıların güvenliği için daima ataklar yaptıklarını söyleseler de uzmanların yaptığı açıklamalar ve yürütülen araştırmalar tıpkı şeyi göstermiyor. Bu dava da durumun ne kadar önemli olduğunu gözler önüne sererken sadece ABD’de değil tüm dünyada benzeri bir sorunun olduğunu ortaya koyuyor.
Korkunç sonuçların oluşmasını engellemek için küçük yaşlarındaki kullanıcıların toplumsal medyada geçirdiği müddet ve tükettiği içeriğin denetim altında tutulması kaide. Üstte bahsettiklerimize emsal problemlerle karşı karşıya kalanların ise uzmanlardan yardım alması büyük bir ehemmiyet taşıyor.