Robert Newman zaten sayısız kağıt yığınını elemiş, ayıklamış ve terlemişti – hangisini saklamalı, hangisini satmalı, hangisini dağıtmalı? – 20 yıldır açmadığı bir dolabın kapısına geldiğinde. İçeride, tabandan tavana tıka basa dolu, hala daha fazla yığın vardı.
Ah, baba, diye mırıldandı kendi...